Tam da bütçe görüşmelerinin hararetle devam ettiği şu günlerde, Ankara'dan çok konuşulacak bir haber geldi. Devletin şehit ailelerine ve gazilere verdiği desteğin boyutları herkesi şaşırttı doğrusu.
2026 yılı için hazırlanan bütçede -inanması güç ama- tam 19 milyar 100 milyon lira gibi astronomik bir rakam bu kutsal kesime ayrılmış durumda. Bu, geçmiş yıllarla kıyaslandığında adeta bir rekor! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat açıkladığı bu rakam, devletin bu konuya verdiği önemi gözler önüne seriyor.
Rakamlar Konuşuyor: Geçmiş Yıllarla Kıyaslama
İşin ilginç yanı, bu yılki bütçenin geçen yıla göre yaklaşık %20 oranında artmış olması. Yani devlet, enflasyon karşısında şehit yakınlarını ve gazileri yalnız bırakmamak için adeta seferber olmuş. Bütçe planlaması yapılırken bu kalemdeki artışın diğer birçok kalemin önüne geçmesi de oldukça manidar.
Peki bu kaynak nereye gidecek? Aslında cevap basit: Eğitimden sağlığa, konuttan sosyal yardımlara kadar geniş bir yelpazede şehit ailelerinin ve gazilerin hayatını kolaylaştıracak her alana. Devlet, vatan için canını feda edenlerin geride bıraktıklarına ve vatan uğruna yaralananlara olan borcunu ödemeye devam ediyor.
Detaylar Belli Oluyor
Bütçe tasarısının detaylarına indiğimizde, bu kaynağın nasıl dağıtılacağı da yavaş yavaş netleşiyor. Eğitim burslarından konut yardımlarına, sağlık hizmetlerinden maaş artışlarına kadar pek çok alanda somut iyileştirmeler yolda. Hükümet yetkilileri, bu konunun kendileri için ne kadar önemli olduğunu her fırsatta vurguluyorlar.
Ankara'da konuştuğumuz bir bürokrat, "Bu ülke için canını verenlerin aileleri asla unutulmayacak" diyor ve ekliyor: "Onların her zaman yanındayız." Gerçekten de rakamlar bu sözleri doğrular nitelikte.
Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefetin de bu konuda hükümete destek vermesi, aslında milli bir mutabakat olduğunu gösteriyor. Meclis koridorlarında konuşulanlara bakılırsa, bu konuda kimsenin itirazı yok - ki olmamalı da zaten.
Sonuç olarak, 2026 yılı bütçesi şehit yakınları ve gaziler açısından umut verici görünüyor. Devletin bu alandaki taahhüdünün giderek güçlenmesi, toplumun tüm kesimleri tarafından takdirle karşılanıyor. Geriye sadece bu kaynağın en verimli şekilde kullanılmasını umut etmek kalıyor.
