
Ege'nin incisi Kıbrıs'ta, adeta soğuk duş etkisi yaratacak bir açıklama geldi. Rum Kesimi'nin en yetkili dini lideri Başpiskopos II. Hrisostomos, kameralar karşısında pervasızca konuştu. Hem de öyle sıradan şeyler değil, tam anlamıyla kışkırtıcı ve kabul edilemez ifadeler.
Düşünsenize, bir dini liderden beklemeyeceğiniz türden, Türklere yönelik açık bir tehdit. "Türkleri adadan atmalıyız" diyor, hiç çekinmeden. Bu sözlerin ağırlığını anlamak için Kıbrıs'ın tarihini bilmek yetiyor aslında. Yıllardır süren barış arayışları, müzakere masaları... Ve sonra bu.
Nefret Söyleminin Perde Arkası
Peki neden? Neden böyle bir açıklama şimdi? Belki de iç siyasetteki gerilimlerin dışa vurumuydu. Ya da uzun süredir bastırılan önyargıların patlaması. Kesin olan bir şey var: Bu sözler sadece bir kişinin değil, belli bir zihniyetin de yansıması.
Hrisostomos'un bu çıkışı, Kıbrıs'taki iki toplum arasında güven inşa etmek için verilen emeklere de büyük darbe vuruyor. İnsan ister istemez düşünüyor: Barış için çabalayan sıradan insanların hislerine ne oldu? Onlar bu sözler karşısında neler hissetti acaba?
Tepkiler Bekleniyor
Olayın duyulmasıyla birlikte, hem Kıbrıs Türk tarafından hem de uluslararası camiadan sert tepkiler gelmesi bekleniyor. Zira bu tür söylemler, uluslararası hukukta da nefret suçu kapsamına giriyor. Diplomatik kanalların hareketleneceği kesin.
Sonuçta, bir dini liderden beklenen, birleştirici olmaktır; ayrıştırıcı değil. Bu açıklamalar, maalesef Kıbrıs meselesinin çözümünü daha da zorlaştıran, zehirleyici bir etki yapıyor. Ve en acı tarafı, bu sözlerin bedelini yine adada yan yana yaşamaya çalışan sıradan insanlar ödeyecek.
Gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Unutmayalım, tarih benzer söylemlerin nereye varabileceğini bize acı bir şekilde gösterdi.