İYİ Parti'nin sözcülük görevini yürüten Kürşad Müşavir Dervişoğlu, bugünkü açıklamalarıyla adeta siyaset arenasında bomba etkisi yarattı. Eski başbakanlardan Tansu Çiller'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hakkındaki son demeçlerine yanıt veren Dervişoğlu, kelimelerini özenle seçti - hem de oldukça keskin bir şekilde.
"Bazı siyasetçiler hâlâ KKTC'nin statüsünü anlamamakta ısrar ediyor," diye başladı konuşmasına Dervişoğlu, ses tonundaki hafif titreme dikkat çekiciydi. "KKTC Cumhurbaşkanı atanmış bir vali değildir. Bu, tarihi ve siyasi bir gerçektir."
Tarihi Gerçekler ve Siyasi Sorumluluk
Dervişoğlu'nun konuşması, Kıbrıs meselesinin Türk siyasetindeki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Sanki odadaki herkesi etkilemek istercesine, "Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkı uluslararası antlaşmalarla güvence altına alınmıştır," diye ekledi. Elleriyle masaya vururken, "Bunu görmezden gelmek, hem Kıbrıs Türklerine hem de Türkiye'ye ihanettir."
Peki ya Tansu Çiller'in açıklamaları? Dervişoğlu bu konuda hiç tereddüt etmedi: "Sayın Çiller'in sözleri kabul edilemez. KKTC'nin egemenliği tartışma konusu bile olamaz."
İYİ Parti'nin Kıbrıs Politikası Net
İYİ Parti sözcüsü, partisinin Kıbrıs konusundaki duruşunun asla değişmeyeceğini vurguladı. "Bizim için KKTC'nin bağımsızlığı kırmızı çizgidir," dedi, gözleri odaklanmış bir şekilde. "Bu konuda taviz vermek gibi bir lüksümüz yok - ve asla olmayacak."
Dervişoğlu'nun konuşmasındaki en çarpıcı noktalardan biri de şuydu: "Kıbrıs Türk halkı kendi yöneticilerini kendi iradesiyle seçer. Kimse onlara dışarıdan vali atayamaz. Bu, demokrasiye ve self-determinasyon hakkına saygısızlıktır."
Sözlerini bitirirken, "Türkiye olarak KKTC'nin yanındayız ve her zaman olacağız," diye ekledi Dervişoğlu. Sanki bu son cümle, tüm konuşmanın özeti gibiydi.