Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis, tarihe 'Kanlı Noel' olarak geçen ve 62 yıl önce Kıbrıs Türklerine yönelik gerçekleştirilen katliamı 'kahramanlık' olarak nitelendiren provokatif açıklamalarda bulundu. Hristodulidis'in bu sözleri, iki toplum arasındaki gerginliği yeniden alevlendirdi.
Törendeki Tartışmalı Konuşma
GKRY'nin resmi internet sitesinden yapılan duyuruya göre, Hristodulidis, 21 Aralık 1963 tarihinde başlayan katliamların anıldığı bir törene katıldı. Lefkoşa'daki Agios Kassianos Kilisesi'nde düzenlenen anma etkinliğinde konuşan Hristodulidis, o dönemi Kıbrıs'ın modern tarihinde bir dönüm noktası olarak savundu.
Daha da tartışma yaratan ifadeleri ise, terör örgütü EOKA mensupları ile Rum polislerinin silahlı faaliyetlerini 'mücadele', 'fedakarlık' ve 'kahramanlık' olarak tanımlaması oldu. Hristodulidis konuşmasında, o dönemde hayatını kaybeden Rumları andı.
Kanlı Noel'in 62. Yılı
'Kanlı Noel', Kıbrıs'ta iki toplumun ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nden Türkleri şiddet yoluyla çıkarmayı hedefleyen Akritas Planı'nın bir parçası olarak başlatıldı. EOKA'cı Rum çeteleri, 20 Aralık 1963'ü 21 Aralık'a bağlayan gece Lefkoşa'da saldırıya geçerek onlarca Kıbrıs Türkünü şehit etti. Bu olay, adada kanlı çatışmalar döneminin fitilini ateşleyen başlangıç olarak kabul ediliyor.
Kıbrıs Meselesine İlişkin Görüşler
Hristodulidis, konuşmasında güncel Kıbrıs meselelerine de değindi. Adadaki mevcut durumu 'kabul edilemez ve sürdürülemez' olarak niteleyen GKRY Lideri, Avrupa Birliği ilkeleri çerçevesinde müzakerelerin yeniden başlatılması yönünde çaba gösterdiklerini öne sürdü.
Ancak, bir yandan barışçıl müzakerelerden bahsederken, diğer yandan geçmişte yaşanan ve iki toplum arasında derin yaralar açan bir katliamı 'kahramanlık' olarak yorumlaması, söylemlerindeki çelişki olarak öne çıkıyor. Bu açıklamaların, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik diyalog ortamını zedeleme riski taşıdığı belirtiliyor.
Hristodulidis'in bu sözleri, özellikle Kıbrıs Türk toplumu nezdinde büyük bir tepki ve üzüntüyle karşılandı. Tarihi bir trajediyi farklı bir perspektiften yorumlayan bu açıklamalar, adada kalıcı ve adil bir barışın tesisi için geçmişle yüzleşmenin ve ortak bir hafıza oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
