Avrupa Birliği ve NATO bünyesindeki diplomatlar, AB Konseyi Dönem Başkanlığı'nı devralmaya hazırlanan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) izlediği politikalar nedeniyle endişe duyuyor. İsrail'in Maariv gazetesinin Politico'ya dayandırdığı habere göre, GKRY'nin Türkiye ile güvenlik iş birliğini bir siyasi pazarlık kozu olarak kullanma niyeti, Brüksel'de ciddi rahatsızlık yaratıyor.
AB Savunma Mimarisine Darbe Riski
Avrupalı yetkililer, GKRY'nin Yunanistan'ın desteğiyle yürüteceği dönem başkanlığı sırasında, AB ile Ankara arasındaki askeri iş birliğinin derinleşmesini engelleyebileceği uyarısında bulunuyor. Bu durumun, Birliğin genel savunma kapasitesini doğrudan zayıflatacağı düşünülüyor. Gerilimin ana ekseninde ise Türkiye'nin AB'nin 150 milyar avroluk "Avrupa Savunma Eylemi" (SAFE) programına katılımı ve AB-NATO entegrasyonunun geleceği yer alıyor.
Brüksel'deki çevreler, GKRY Lideri Nikos Hristodulidis'in bu konuyu Türkiye'ye karşı bir baskı aracına dönüştürme çabalarına tepkili. Bu yaklaşımın, "AB'nin ortak güvenlik çıkarlarıyla doğrudan çeliştiği" yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
Hristodulidis'in Koşullu Pazarlık Stratejisi
Hristodulidis, Türkiye'nin öncelikle GKRY'nin NATO'nun "Barış için Ortaklık" (PfP) programına katılımına izin vermesi gerektiğini savunuyor. Bu adımın NATO üyeliği yolunda ilk basamak olduğunu belirten GKRY lideri, ancak bu koşul karşılığında AB-Türkiye iş birliğinin önündeki engellerin kademeli olarak kaldırılabileceğini öne sürüyor.
Tansiyonu daha da yükselten bir diğer açıklama ise GKRY AB İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Marilena Raouna'dan geldi. Raouna, GKRY'nin NATO üyesi olamamasının bir tercih değil, Türkiye'nin vetosunun sonucu olduğunu iddia etti. Ayrıca, AB savunma fonlarının Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanmadan Türkiye'ye aktarılamayacağını ve adanın "Türk işgali" altında olduğunu söyleyerek sert bir dil kullandı.
Diplomatlardan "Birlik" Uyarısı
Konuyla ilgili görüş bildiren bir NATO diplomatı, Rusya tehdidi karşısında birlik olunması gereken bir dönemde, NATO'nun ikinci en büyük ordusuna ve güçlü savunma sanayisine sahip Türkiye'yi dışlamanın büyük bir hata olacağını vurguladı. Diplomat, "Bu dönemde bölünmeye değil, tam tersine kapsayıcılığa ihtiyacımız var. Birlik göstermemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Diplomat ayrıca, Türkiye'nin AB savunma planlarından dışlanmasının, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle kritik öneme sahip olan sorunsuz AB-NATO koordinasyonunu zayıflatacağına dikkat çekti. GKRY'nin dönem başkanlığının bu hayati süreci baltalama riski taşıdığı kaydedildi.
Bir Avrupa hükümet yetkilisi ise "çok endişeliyiz" diyerek uyardı. Yetkili, GKRY'nin Türkiye ile yaşadığı ikili sorunları AB'nin kurumsal gündemine taşımasının, Avrupa'nın ortak savunma mimarisini inşa çabalarına ciddi zarar verebileceğini belirtti. Bu durumun, özellikle SAFE gibi dev bütçeli ve stratejik programları doğrudan tehlikeye atabileceği ifade ediliyor.