
Diplomatik arenada tozu dumana katan bir gelişme yaşandı. İngiltere'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) yaptığı ziyaret, adeta bir domino etkisi yarattı. Öyle ki, bu ziyaretin gölgesinde kalan İngiliz Büyükelçi, dayanılmaz baskılar karşısında istifasını sundu.
Kim derdi ki bir ziyaret bu kadar yankı uyandıracak? Ama oldu işte. Büyükelçi, KKTC'ye yapılan resmi temasların ardından adeta ateş altında kaldı. Sanki birileri bu ziyareti hazmedememişti. Nitekim, diplomatik baskıların dozajı artınca, çareyi istifada buldu.
Arka Planda Neler Yaşandı?
Olayın perde arkası oldukça hareketli. İngiltere'nin KKTC'ye yönelik bu adımı, bazı çevrelerde şimşekleri üzerine çekti. Büyükelçi, bir yandan hükümetinden gelen talimatlarla, diğer yandan uluslararası baskılarla adeta sıkıştırıldı. "Ya bizdensin ya da karşımızdasın" denilen bir ortamda, üçüncü bir yol seçti: Çekip gitmek.
Diplomasi dünyasında böyle istifalar pek sık görülmez. Genelde kademeli olarak görevden alınır ya da sessiz sedasız bir köşeye çekilirler. Ama bu sefer öyle olmadı. Büyükelçi, adeta bir çıkış yaptı ve "Artık yeter!" dedi.
Peki Sonrası?
Bu istifa, KKTC-İngiltere ilişkilerinde yeni bir sayfa açacak mı? Yoksa diplomatik kriz daha da derinleşecek mi? Uzmanlar, bu hamlenin İngiltere'nin bölge politikalarında ciddi bir sarsıntıya neden olabileceğini düşünüyor.
Bir de şu var tabii: Büyükelçi'nin yerine kim gelecek? Yeni atanacak isim, bu gergin havada nasıl bir politika izleyecek? Tüm bu soruların cevapları henüz belirsiz. Ama bir şey kesin: Diplomasi dünyası yine hareketli günler geçiriyor.
Son olarak şunu söyleyelim: Bu istifa, sadece bir kişinin kararı değil aslında. Uluslararası ilişkilerdeki görünmez çatışmaların somut bir yansıması. Kim bilir, belki de buzdağının görünen kısmıdır sadece...