Rum Liderden Erdoğan'a Skandal Çağrı: Kıbrıs'tan Vazgeç!
Rum Liderden Erdoğan'a Skandal Kıbrıs Çağrısı

Rum Liderin Tepki Çeken Açıklamaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs'taki iki devletli çözüm vurgusu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) büyük rahatsızlık yarattı. 16 Kasım 2024 tarihinde yaşanan bu diplomatik kriz, bölgedeki gerilimi yeniden tırmandırdı.

GKRY Lideri Nikos Hristodulidis, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile Berlin'de yaptığı görüşmenin ardından skandal ifadeler kullanarak Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin tartışmalı bir çağrıda bulundu. Rum lider, Türkiye'nin Avrupa Birliği hedeflerinde ilerleme kaydedebilmesi için Kıbrıs konusundaki tutumunu değiştirmesi gerektiğini iddia etti.

Erdoğan'ın İki Devletli Çözüm Vurgusu

Perşembe günü Ankara'da KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs meselesinin en gerçekçi çözümü Ada'da iki devletin bir arada var olmasıdır" ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklama, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik Türkiye'nin net pozisyonunu bir kez daha ortaya koydu.

Başkan Erdoğan'ın bu sözleri GKRY tarafından hazmedilemedi ve uluslararası arenada yankı buldu. Türkiye'nin Kıbrıs politikasının arkasında durması, Rum tarafında beklenmedik bir tepkiye yol açtı.

Hristodulidis'ten AB Baskısı

Rum lider Hristodulidis, yaptığı açıklamalarla bu kez haddini ziyadesiyle aşarak doğrudan Başkan Erdoğan'a seslendi. Hristodulidis'in skandal talebi şu şekilde oldu: "Türkiye'nin AB adaylık sürecinde ilerleme kaydedebilmesi için iki devletli çözüm ısrarından vazgeçmesi gerekiyor."

Bu küstah çağrı, diplomatik nezaket sınırlarını aşan bir üslupla kaleme alındı. Rum lider ayrıca, Türkiye'nin NATO üyesi olmasına rağmen AB'nin savunma fonu SAFE'e erişim sağlamaması gerektiğini savunarak tartışmalı bir pozisyon daha aldı.

Diplomatik Krizin Olası Sonuçları

Yaşanan bu gelişmeler, Kıbrıs meselesinin çözüm sürecinde yeni bir gerilim dönemine işaret ediyor. Türkiye'nin iki devletli çözüm önerisi uluslararası platformlarda tartışılırken, Rum tarafının bu agresif tutumu bölgesel diplomasiyi zora sokuyor.

AB-Türkiye ilişkileri açısından da kritik öneme sahip olan bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği'nin tutumunun ne yönde şekilleneceğini merak konusu yapıyor. Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki haklı pozisyonunu koruması beklenirken, diplomatik kanallardan gerekli yanıtların verileceği tahmin ediliyor.

Kıbrıs meselesi, Türkiye'nin ulusal güvenliği ve bölgesel çıkarları açısından hayati önem taşımaya devam ederken, bu son gelişmeler ilişkilerde yeni bir sayfa açacak gibi görünüyor.