Doğu Akdeniz'deki gerilim tırmanıyor - ve son perde dün akşam sahnelendi. İsrail, tartışmalı bir hamleyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne ileri teknoloji hava savunma sistemlerini resmen teslim etti. Bu, sadece bir silah transferi değil, adeta bölgesel dengeleri yeniden yazacak bir jeopolitik satranç hamlesi.
Olayın teknik detaylarına gelirsek... Teslim edilen sistem, İsrail'in gururu olan ve dünyada sayılı rakip bulabilen 'Sky Hunter' hava savunma bataryaları. Bu sistemler, 70 kilometre menzile sahip ve aynı anda onlarca hedefi takip edip imha edebiliyor. Rum medyasının sansürsüz yayınladığı görüntüler, sistemlerin askeri limana nasıl indirildiğini tüm çıplaklığıyla gösterdi.
Peki Neden Şimdi?
Aslında bu anlaşmanın temelleri 2020'de atıldı. Taraflar o tarihte 35 milyon avroluk dev bir savunma anlaşması imzalamıştı. Fakat son teslimatın tam da şu döneme denk gelmesi, siyaset gözlemcilerine göre hiç de tesadüf değil. Bölgedeki enerji savaşları ve deniz yetki alanları tartışmaları tavan yapmışken, bu silahlar adeta körükle gitti.
İsrail Savunma Bakanlığı'nın açıklaması ise oldukça standart ve soğuktu: "Anlaşma şartlarını yerine getirdik." Ama kimse bu cümlenin ardındaki gerçek stratejiye kanmıyor. Özellikle de Türkiye'nin bölgedeki artan varlığını düşününce...
Türkiye'den Sessiz Çığlık
Ankara'nın bu gelişmeye nasıl tepki vereceği şimdiden merak konusu. Diplomatik kanalların suskunluğu, aslında bir fırtınanın habercisi olabilir. Türk Dışişleri, daha önceki benzeri durumlarda bölgesel istikrarı bozucu hamleler olarak nitelendirmişti. Şimdi top yeniden Ankara'da.
Uzmanlara sorarsanız, bu adım İsrail'in Doğu Akdeniz'deki askeri ayak izini genişletme planının sadece bir parçası. Rum tarafı ise kendini 'güvence altına aldığını' düşünüyor olabilir ama unuttukları bir şey var: Silahlanma yarışı, asla tek taraflı olmaz.
Sonuç olarak... Bugün Kıbrıs'ın güneyinde yaşananlar, yarın tüm bölgeyi etkileyecek bir domino taşına dönüşebilir. Jeopolitik ateşle oynayanlar, ellerinin yanabileceğini hesaba katmalı.
