Hani derler ya, bir fidan bin umut... İşte Muğla'da tam da bu umutların yeşerdiği muhteşem bir gün yaşandı. Geçtiğimiz günlerde orman yangınlarıyla mücadele eden bu güzel ilimizde, adeta bir doğa şenliği havasında gerçekleşen fidan dikim etkinliği görenleri hayran bıraktı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren toplanan gönüllüler—inanılmaz bir enerjiyle—ellerinde fidanlarla ormanlık alanlara akın etti. Kimi öğrenci, kimi emekli, kimi de sıradan vatandaşlardı ama hepsinin ortak bir amacı vardı: yangınlarla zarar gören doğayı yeniden canlandırmak.
Toprağa Dokunan Eller, Doğaya Hayat Verdi
Güneş henüz tepelere yükselmişti ki, ilk fidanlar toprakla buluşmaya başladı. Her bir çukur, her bir fidan aslında geleceğe atılan bir imzaydı. İnsan görse inanamazdı—daha dün yangın dumanlarıyla kaplanmış bu topraklar, bugün umut fidanlarıyla donatılıyordu.
Belediyenin organize ettiği bu dev çalışmada tam 5 bin—evet, yanlış duymadınız—beş bin fidan dikildi. Rakamın büyüklüğü sizi yanıltmasın, asıl büyüklük her bir fidanın taşıdığı anlamda gizliydi.
Neden Bu Kadar Önemli?
Şöyle düşünün: Yangınlar sadece ağaçları yakıp geçmiyor maalesef. Toprağın verimliliğini, hayvanların yuvalarını, insanların nefes alma hakkını da alıp götürüyor. Bu fidanlar işte tam da bu kayıpları telafi etmek için dikiliyor. Hem de öyle 'iş olsun' diye değil, gerçek anlamda bir seferberlik ruhuyla.
Etkinliğe katılanların yüzündeki o içten gülümseme—sanki her şeyi anlatmaya yetiyordu. Kimi ilk kez fidan dikiyordu ve oldukça heyecanlıydı, kimi ise bu işin ustasıydı ve gençlere yol gösteriyordu.
Gelecek Nesillere Miras
Aslında bu çalışma sadece bugünü değil, yarınları da kurtarmak için atılmış bir adım. Çünkü dikilen her fidan, torunlarımıza bırakacağımız en değerli miraslardan biri. Doğa—biliyorsunuz—bize atalarımızdan kalan bir miras değil, gelecek nesillerden ödünç aldığımız bir hazine.
Muğla Belediye Başkanı'nın da dediği gibi: "Amacımız sadece ağaç dikmek değil, aynı zamanda çevre bilincini de aşılamak." Haklıydı da... Çünkü korumak, yeniden yapmaktan her zaman daha kolay.
Peki ya sonrası? Dikilen bu fidanlar düzenli olarak kontrol edilecek, bakımları yapılacak ve büyümeleri takip edilecek. Yani iş sadece dikmekle bitmiyor, asıl marifet onları büyütmekte.
Gün sonunda—yorgun ama mutlu—gönüllüler, arkalarında binlerce yeşil umut bırakarak evlerine döndüler. Ve o gün bir kez daha anlaşıldı ki; doğaya yapılan her yatırım, aslında insanlığın kendisine yaptığı en değerli yatırım.