Galataport'ta 29 Ekim Coşkusu: Kırmızı-Beyaz Rengârenk Bir Gece
Galataport'ta 29 Ekim Coşkusu: Kırmızı-Beyaz Gece

İstanbul'un gözde mekanlarından Galataport dün akşam adeta kırmızıya beyaza boyandı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 100. yılına doğru giderken, bu anlamlı günü kutlamak isteyen binlerce İstanbullu sahile akın etti. Öyle ki, meydanı dolduran kalabalık göz alabildiğine uzanıyordu - insan denizinin sonu görünmüyordu bir türlü.

Hava karardığında ise şölen başladı. Tam da 'keşke hiç bitmese' dediğiniz o anlardan biriydi. Gökyüzünde patlayan havai fişekler, Boğaz'ın sularına yansıyan renklerle buluştu. İnsanların gözlerindeki o heyecan pırıltısını görmeliydiniz - bazıları için belki de ilk kez izledikleri bir kutlamaydı bu.

Müzik Rüzgârı Eşliğinde Coşku

Fişeklerin ardından sahne aldı müzisyenler. Türk Sanat Müziği'nin güçlü sesleri, meydanda yankılandı. 'Kim bilir kaç kişinin içinden geçenleri anlatıyor bu şarkılar' diye düşünmeden edemedim. İnsanların omuz omuza söylediği marşlar, özellikle gençlerin yüzündeki gurur ifadesi - işte tam da bu görüntüler anlatıyor Cumhuriyet'in anlamını.

Etkinlikte konuşan bir yetkili şunları söyledi: "Bu coşkuyu görmek, bu kalabalığı hissetmek inanılmaz. Galataport olarak böyle önemli bir günde İstanbullularla buluşmaktan gurur duyuyoruz." Haklıydı da - zira mekan dolup taşıyordu adeta.

Unutulmaz Anlar

En çok da şu görüntü etkiledi beni: Dedesinin omzunda fişekleri izleyen minik bir kız. Meraklı gözlerle soruyordu: "Büyünce ben de cumhuriyeti kutlayacak mıyım?" İşte tam da bu soru, aslında her şeyi özetliyordu. Nesilden nesile aktarılan bir sevgi, bir bağlılık bu.

Kutlamalar sırasında güvenlik önlemleri de üst düzeydeydi. Her yerde görevlileri görmek mümkündü - öyle titiz bir organizasyondu ki, kimse bir sıkıntı yaşamadı. Zaten insanların yüzündeki o huzur ifadesi her şeyi anlatıyordu.

Gece ilerledikçe coşku hiç azalmadı, aksine arttı. Sanki İstanbul'un tüm enerjisi toplanmıştı Galataport'a. Son fişekler gökyüzünü aydınlattığında, alkışlar yükseldi meydandan. O an hissettiklerimi kelimelere dökmek gerçekten zor - sadece şunu söyleyebilirim: Cumhuriyet, işte böyle güzel yüreklerde yaşıyor.