İzmir'in o bildiğimiz sıcak ekim günlerinden birinde, sahilde esen meltem gibi bir heyecan dolaşıyordu ortalıkta. İnsan denizinin dalga dalga aktığını görünce, 'Acaba sıradan bir festival mi bu?' diye düşündüm ilk. Ama yanıldığımı anlamam uzun sürmedi.
Gözlerinde hem çocuksu bir heyecan hem de olgun bir kararlılık taşıyan binlerce genç... Kimi elinde 'Dünya için bir şans ver' yazılı dövizler, kimi gönüllü olmak için sırada bekliyor. Festival alanı adeta bir umut laboratuvarına dönüşmüştü. Ve şunu fark ettim: Bu gençler sadece eğlenmeye gelmemişti.
Kalplerdeki Devrim
Atölye çalışmalarındaki o enerjiyi anlatmak kelimelerle mümkün değil. Çevre bilincinden toplumsal cinsiyet eşitliğine, dijital okuryazarlıktan mental sağlığa kadar onlarca farklı konu... Her çadırda farklı bir dünya, her etkinlikte yeni bir ufuk vardı. Gençler sadece dinlemiyor, soruyor, tartışıyor, çözüm üretiyorlardı.
O an şunu düşündüm: Belki de biz yetişkinlerin anlamakta zorlandığı şey, bu genç neslin artık 'beklemek' istememesi. Pasif izleyiciler olmayı reddediyorlar. Ve bu festival de onların manifestosuydu adeta.
Gönüllülük Ruhu Canlanıyor
Gönüllü kayıt standlarındaki o kuyruklar gözlerimi doldurdu. Kimi hafta sonu partilerini, kimi dinlenme saatlerini feda etmişti buraya gelmek için. 'Neden?' diye sorduğumda bir genç kızın verdiği cevap her şeyi özetliyordu: "Çünkü değişimin parçası olmak istiyorum."
İşte tam da bu noktada festivalin sırrı ortaya çıkıyor: Bu etkinlik sadece konuşmak için değil, harekete geçmek için tasarlanmıştı. Her atölye çalışması, her panel, her tartışma somut adımlara dönüşüyordu.
Geleceğin İnşası
Organizatörlerin gözlerindeki o gurur ışıltısını unutamam. Yıllardır hayalini kurdukları, emek verip didindikleri proje nihayet gerçek olmuştu. "Amacımız gençlerin sadece tüketen değil, üreten bireyler olmasını sağlamak" diyorlardı. Ve sanırım başarmışlardı da.
Festival alanından ayrılırken şu düşünce dolaşıyordu zihnimde: Belki de dünyanın iyileşmeye ihtiyacı yoktu, sadece gençlere kulak vermemiz gerekiyordu. İzmir'de yaşananlar bunun kanıtıydı. Bu gençler sadece geleceğin liderleri değil, bugünün değişim elçileriydi.
Son söz? Umut yeşermeye devam ediyor. Ve bu festival, o umudun en güzel kanıtıydı.
