Kim derdi ki Türkiye'nin gözden uzak bir köşesinde, tam 4 bin metre yükseklikte böylesine büyüleyici bir güzellik saklı olduğunu? Dağcıların son zamanlarda rotalarını sıkça çevirdiği bu gizli cennet, adeta doğanın bir lütfu gibi karşımıza çıkıyor.
Burası öyle sıradan bir dağ yolu değil. Zirveye tırmanırken karşılaştığınız manzaralar, nefesinizi kesiyor âdeta. Özellikle gün doğumu ve batımında, kayaların üzerine vuran ışıkların oyunu görülmeye değer. (Bazen öyle anlar oluyor ki, fotoğraf makineleri bile bu güzelliği tam olarak yakalayamıyor!)
Zorlu Parkur, Büyük Ödül
Tırmanışın ilk etabı nispeten kolay görünse de, 3 bin metreden sonra işler ciddileşiyor. Profesyonel dağcılar bile bu noktada tempolarını düşürmek zorunda kalıyor. Ama merak etmeyin - tüm bu zorluklara katlanmanın ödülü gerçekten büyük.
- Eşsiz flora ve fauna: Bu yükseklikte yaşamını sürdüren endemik bitkiler ve hayvanlar
- Kristal berraklığında göller: Dağın eteklerinde oluşan doğal havuzlar
- Jeolojik harikalar: Milyonlarca yıllık kaya oluşumları
Yerel rehberler, bölgenin henüz keşfedilmemiş pek çok noktası olduğunu söylüyor. "Her tırmanışta yeni bir sürprizle karşılaşıyoruz" diye ekliyorlar. Belki de bu yüzden, tecrübeli dağcılar burayı "Türkiye'nin son keşfedilecek hazinesi" olarak nitelendiriyor.
Hazırlık Şart!
Bu maceraya atılmadan önce iyi hazırlanmak şart. Hava koşulları aniden değişebiliyor - bir anda sis basması veya sıcaklığın düşmesi olası. Tecrübeli bir dağcı olan Ahmet Kaya, "Ekipmanınız eksikse asla riske atmayın" uyarısında bulunuyor. "Bu dağ göründüğünden daha fazlasını istiyor" diye de ekliyor.
Peki ya siz? 4 bin metrenin üzerindeki bu büyüleyici dünyayı keşfetmeye hazır mısınız? Unutmayın, doğa bazen en güzel sürprizleri en zorlu yollara saklar...
