
Şehir gürültüsünden uzaklaşmak, birkaç saatliğine de olsa mavinin ve yeşilin huzuruna kendini bırakmak isteyenler için Marmara Adaları tam bir hazine. İşte, sadece bir günde keşfedebileceğiniz, her biri birbirinden güzel 8 ada ve onları özel kılan detaylar...
1. Büyükada: Tarih ve Doğanın Dansı
Büyükada, adaların tartışmasız kraliçesi. Fayton gezileri, eski Rum evleri ve Aya Yorgi Manastırı ile ruhunuzu dinlendirecek. Tepeye çıkarken terleyeceksiniz ama manzara buna değer – inanın!
2. Heybeliada: Denizle İç İçe Bir Mola
Heybeli'de bisikletle dolaşmak gibisi yok. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın evini görmeden, Deniz Lisesi'nin heybetine bakmadan dönmeyin. Sahildeki balıkçıların taze midyeleri ise... Müthiş!
3. Burgazada: Sait Faik'in İzinde
Burgaz, sanki zamanın durduğu bir yer. Sait Faik Müzesi'ni gezdikten sonra Kalpazankaya'da gün batımını izlemek – işte size şehir stresini unutturacak bir terapi!
4. Kınalıada: Küçük Ama Direnişli
En küçük ada ama yüzme için belki de en iyisi. Plajları tertemiz, suları berrak. Üstelik İstanbul’a en yakın ada olmasıyla ulaşımı da kolay. "Ben denize gireyim de gerisi önemli değil" diyenlerin adresi.
5. Sedefadası: Saklı Cennet
Diğerlerine göre daha tenha. Hafta sonu kalabalığından kaçanlar için biçilmiş kaftan. Yürüyüş yolları, çam kokusu ve kuş sesleri... Şehirden uzaklaşmak tam da böyle bir şey olsa gerek.
6. Tavşanadası: Vahşi Güzellik
İsmini hak eden bir yer burası. Tavşanlarla karşılaşma ihtimaliniz yüksek! Kamp yapmak isteyenler için ideal – ama unutmayın, burada market yok, her şeyinizi yanınızda götürmelisiniz.
7. Yassıada: Tarihin Gölgesinde
Geçmişiyle hüzünlü bir ada. Artık bir otel kompleksi olarak hizmet veriyor ama tarihi dokusunu hissetmek mümkün. Tarih meraklıları için ilginç bir durak.
8. Sivriada: Kayalıkların Şarkısı
Adı gibi sivri kayalıklarıyla ünlü. Deniz tutkunları için harika bir nokta ama dikkat – rüzgârı biraz hırçın olabiliyor. Fotoğraf çekmek isteyenler için muhteşem kareler vaat ediyor.
Hangisi sizin ruh halinize uygun? Kimi tarih kokuyor, kimi doğayla sarıp sarmalıyor. Şehrin göbeğindeyken bile aslında nefes alabileceğiniz bu cennet köşeleri keşfetmek için daha fazla beklemeyin. Biletinizi alın, küçük bir kaçamak yapın – pişman olmayacaksınız!