İstanbul'da Tatil Molası: Şehirde Kaçırılmayacak 5 Dinlence Noktası
İstanbul’da Tatil Molası: Dinlence Noktaları

Kim derdi ki İstanbul’un kalabalığında bir tatil molası verilebilir? Ama öyle değil işte! Şehrin koşuşturmacasına inat, kendine has dingin köşeleriyle İstanbul, yorgun ruhlar için bir sığınak adeta.

Boğaz’ın Büyüsüne Kapılın

Sahilde bir çay, martıların eşlik ettiği bir akşam... Belki de İstanbul’un en büyük lüksü bu. Bebek’ten Ortaköy’e uzanan o meşhur sahil yürüyüşü, şehrin gürültüsünü unutturacak cinsten. “Boğaz’da gün batımını izlemeden İstanbul’u gördüm demeyin” diyenlere hak vermemek elde değil.

Tarihin Gölgesinde Bir Mola

Sultanahmet’teki o bildiğiniz turistik mekanlardan bahsetmiyoruz tabii. Arka sokaklarda saklanmış, asırlık çınarların gölgelendirdiği bahçeler var ki... Bir fincan Türk kahvesi eşliğinde zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

Moda’da sabahın erken saatlerinde deniz kokusunu içinize çekerek yapacağınız yürüyüşse, güne enerjik başlamanın belki de en güzel yolu. Sahi, kaçımız kendi şehrimizin bu güzelliklerinin farkındayız?

Şehrin Kalbinde Saklı Cennetler

  • Emirgan Korusu: Renklerin dans ettiği laleler arasında kaybolmak isteyenler için
  • Pierre Loti: Haliç’e tepeden bakan bu manzara, romantik ruhların vazgeçilmezi
  • KüçükÇiftlik Park: Şehrin ortasında nefes alabileceğiniz geniş yeşil alanlar

İstanbul’un sunduğu bu molalar, bazen bir günlük kaçamak için bile yeterli. “Bu şehirde yaşanmaz” diyenlere inat, İstanbul kendini sevenlere her zaman kucak açıyor. Belki de mesele, onun dilinden anlamakta...