Kim demiş şiir yazmanın sadece yetenek işi olduğunu? Aslında herkesin içinde keşfedilmeyi bekleyen bir şair var – yeter ki doğru adımları atalım. İşte kalbinizdeki duyguları kağıda dökmenin yolları...
1. Duygularınızla Yüzleşin
Şiir, ruhunuzun çığlığıdır. Önce içinizde neyin biriktiğini anlamalısınız. Bir fincan kahvenin yanında kendinize dürüstçe sorun: "Bugün içimde hangi duygu ağır basıyor?" Belki de cevap sizi şaşırtacak.
2. Kelimelerle Oynamayı Öğrenin
Şairler kelimelerin sihirbazlarıdır. Aynı anlama gelen 10 farklı kelime bulun ve aralarındaki nüansları keşfedin. Mesela "hüzün" yerine "sonbahar yaprağı gibi içime çöken" diyebilir misiniz?
İşe Yarayan Bir Teknik:
- Gözlerinizi kapatın ve duygunuzu renk olarak hayal edin
- Bu rengin dokusunu, kokusunu, tadını tanımlayın
- Şimdi tüm bu duyuları harmanlayın
3. Ritmi Yakalayın
Şiir müziğe en yakın edebi türdür. Yazdıklarınızı yüksek sesle okuyun – kulaklarınıza hoş gelmiyorsa, muhtemelen okuyuculara da gitmeyecektir. İç ritmini bulana kadar denemeye devam!
"Ama ben uyak yapamıyorum" diyenlerdenseniz, serbest nazım tam size göre. Günümüz şairlerinin çoğu artık katı kurallara bağlı kalmıyor.
4. İlham Perinizi Besleyin
Şiir yazmak için beklemeyin – yaşayın! Sokakta yürürken insanları gözlemleyin, bir çocuğun gülüşündeki saflığı, yaşlı bir adamın ellerindeki hikayeleri okuyun. İlham her yerde; siz onu görmeye hazır mısınız?
(Bu arada, telefonunuzu bir kenara bırakın – gerçek dünyayla bağlantı kurmak şart!)
5. Mükemmeliyetçilik Tuzağına Düşmeyin
İlk denemenizin Orhan Veli gibi olmasını beklemeyin. Hatta ilk 10 şiirinizi kimseye göstermeyebilirsiniz. Önemli olan yazmaya devam etmek. Zamanla kendi sesinizi bulacaksınız.
Şiir yazmak biraz da cesaret işidir – içinizdekileri olduğu gibi, kırık dökük de olsa ortaya koyabilme cesareti. Peki, bugün kaleminizi elinize alıp ilk dizenizi yazmaya hazır mısınız?
