Edebiyat dünyasını derinden sarsan bir haberle uyandık bugün. Kalemiyle nesilleri etkileyen, sözünün eri Pınar Kür, aramızdan ayrıldı. Kim bilir kaç gencin ruhuna dokunmuştu o mürekkep kokulu satırlarıyla...
78 yaşındaydı. Bir solukta okunan romanları, cesur üslubu ve "Asılacak Kadın" gibi unutulmaz eserleriyle hafızalara kazınmıştı. Edebiyatımızın kıymetli bir hazinesiydi adeta.
Bir Çınar Daha Devrildi
Sabahın erken saatlerinde gelen ölüm haberi, sosyal medyada şok etkisi yarattı. Sevenleri, meslektaşları bir bir paylaşımlarla andı onu. Kimi favori alıntılarını paylaştı, kimi kişisel anılarını...
"Yazdıklarıyla yaşayacak" diyenler mi dersiniz, "Türk edebiyatının feminist sesi sustu" diyenler mi? Hepsi haklı aslında. Çünkü Pınar Kür, tam da böyle çok katmanlı bir miras bıraktı ardında.
Eserleriyle Ölümsüzleşti
- Asılacak Kadın (1979) - Belki de en çok konuşulan romanı
- Bitmeyen Aşk (1986) - Aşkın ve tutkunun romanı
- Sonuncu Bahar (1992) - Hayata dair incelikli gözlemler
- Cin Aşkı (2016) - Son dönem eserlerinden
Hepsi birbirinden farklı, hepsi birbirinden değerli. Öyle ki, edebiyat derslerinde okutulan, tez konusu olan eserler bıraktı geride.
"Yazmak benim için nefes almak gibi" demişti bir röportajında. Şimdi o nefes kesildi belki, ama kelimeleri yaşamaya devam edecek. Öyle değil mi?
