Kim derdi ki Çanakkale'nin o unutulmaz ruhu, yıllar sonra bambaşka coğrafyalarda yeniden can bulacak? İşte tam da bu, şu sıralar Azerbaycan'da yaşanıyor. Görenleri adeta o günlere götüren, içinizi burkan bir seyyar müze...
Bakü'de kapılarını açan bu gezici müze, insanı ilk andan sarsıyor doğrusu. İçeri adımınızı atar atmaz, Çanakkale'de yaşanan o destansı mücadelenin izleriyle karşılaşıyorsunuz. Sanki zaman makinesine binmişsiniz de 1915'in o zorlu günlerine dönmüşsünüz gibi.
Tarih Canlanıyor
Müzede sergilenenler gerçekten etkileyici. Orijinal savaş malzemeleri, askerlerin kişisel eşyaları, mektuplar... Her biri ayrı bir hikaye anlatıyor. Özellikle o döneme ait fotoğraflar, insanın yüreğine işliyor. Kimi zaman gözleriniz doluyor, kimi zaman gururdan göğsünüz kabarıyor.
Azerbaycanlı ziyaretçilerin ilgisi ise görülmeye değer. Kimi gençler, kimi yaşlılar, kimi de çocuklarıyla gelmiş. Hepsinin yüzündeki o derin saygı ifadesi, aslında Çanakkale ruhunun sınır tanımadığını kanıtlıyor.
Kardeşlik Köprüsü
Bu müze sadece tarihi eserlerin sergilendiği bir yer değil aslında. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki o güçlü bağın da bir göstergesi. İki kardeş ülkenin ortak tarih bilinci, burada somutlaşıyor adeta.
Ziyaretçilerden biri, "Biz burada kendi tarihimizi görüyoruz" diyor. Haklı da... Çünkü Çanakkale sadece Türkiye'nin değil, tüm Türk dünyasının ortak destanı.
Müzenin Azerbaycan turu devam ediyor. Bakü'nün ardından diğer şehirlere de uğrayacakmış. Görünen o ki Çanakkale ruhu, Kafkaslar'da dalga dalga yayılacak.
Bu tür projeler tarihi unutmamak, gençlere aktarmak açısından gerçekten çok kıymetli. Gelecek nesillere miras bırakabileceğimiz en değerli şey, tarih bilinci değil de nedir ki?