
Kim derdi ki bir yemek leğeni binlerce yıllık tarihi değiştirebilir? Şanlıurfa'da, olağanüstü bir arkeolojik çalışma sırasında, tamamen sağlam durumda, antik bir çiğ köfte leğeni keşfedildi. Görenlerin gözlerine inanamadığı bu buluntu, gastronomi tarihini yeniden yazmaya aday.
Müze Müdürü Celal Uludağ'ın anlattığına göre, bu eşsiz eser, titizlikle yürütülen kurtarma kazıları sırasında gün yüzüne çıkarıldı. "İnanılmazdı" diyor Uludağ, "Binlerce yıldır toprak altında saklı kalmış, dünyanın bilinen en eski çiğ köfte leğeniyle karşı karşıyaydık."
Binlerce Yıllık Leğenin Özellikleri
Eser, yaklaşık 45 cm çapında ve 15 cm derinliğinde. Özenle işlenmiş taştan yapılma. Üzerindeki işlemeler, o dönemin sanat anlayışını yansıtıyor. Kenarlarındaki aşınma izleri ise acaba ne kadar çiğ köfte yoğrulduğuna dair sessiz bir tanıklık sunuyor.
Leğenin formu, günümüzde kullanılanlarla neredeyse birebir aynı. Bu da çiğ köfte geleneğinin ne kadar köklü olduğunu kanıtlıyor. Belki de atalarımız da aynı lezzet için aynı hareketleri yapıyordu!
Leğen Şimdi Nerede?
p>Bu paha biçilmez tarihi eser, Şanlıurfa Müzesi'nde özel bir vitrinde sergilenmeye başlandı. Müze yetkilileri, ziyaretçilerin bu eşsiz parçayı görmek için akın ettiğini belirtiyor. Müze Müdürü Uludağ, "Sadece bir mutfak eşyası değil, bir medeniyetin hikayesi" diye ekliyor.Şanlıurfa, zaten Göbeklitepe ile insanlık tarihine ışık tutuyordu. Şimdi de gastronomi tarihine damga vuracak bir keşfe imza attı. Bu leğen, bölgenin sadece inanç değil, yemek kültürünün de beşiği olduğunu gösteriyor.
Bir dahaki sefere çiğ köfte yerken, belki de binlerce yıllık bir geleneğin parçası olduğunuzu düşünürsünüz. Tarih, en beklenmedik yerlerde karşımıza çıkıyor!