
Bakü'nün kalbinde, tarihe tanıklık eden bir mekân daha hayat buldu. Azerbaycan basınının 150 yıllık serüveni, artık bir müzede ziyaretçilerini bekliyor. Kim bilir, belki de bu sayfalarda saklı olan hikâyeler, geçmişin tozlu raflarından sıyrılıp günümüze ışık tutacak.
Tarihin Sayfaları Arasında Bir Yolculuk
Müzede sergilenen eserler arasında, ilk basılı gazetelerden nadir fotoğraflara kadar pek çok değerli parça var. Sanki zaman makinesine binmişsiniz de, 19. yüzyılın sonlarına doğru kısa bir yolculuğa çıkmışsınız gibi. Öyle ki, bazı gazete kupürleri o kadar iyi korunmuş ki, üzerindeki mürekkep kokusunu hissedebilirsiniz âdeta.
Bir köşede, dönemin ünlü yazarlarının kaleminden çıkmış makaleler duruyor. Diğer tarafta ise, tarihe damga vuran olayların fotoğrafları... Hepsi bir arada, adeta bir mozaik gibi Azerbaycan'ın basın mirasını anlatıyor.
"Basın, Hafızanın Ta Kendisidir"
Müzenin kuruluş amacı aslında oldukça derin: Gelecek nesillere, basının bir toplumun hafızası olduğunu göstermek. Çünkü gazeteler sadece haber vermez, aynı zamanda dönemin ruhunu da yansıtır. Kimi zaman bir devrin başlangıcına, kimi zaman da çöküşüne tanıklık ederler.
Müze yetkilileri, "Burada sergilenen her belge, Azerbaycan'ın kültürel ve siyasi geçmişine ışık tutuyor" diyor. Ve ekliyorlar: "Belki de bazıları için sadece eski kağıt parçalarıdır bunlar. Ama aslında onlar, bir milletin kolektif hafızasının ta kendisidir."
Peki ya siz, tarihin bu sessiz tanıklarını görmek ister miydiniz? Cevabınız evetse, Bakü'deki bu müzeye uğramayı unutmayın derim. Kim bilir, belki siz de o sayfalar arasında kendinize ait bir hikâye bulursunuz.