
Gökyüzünün cesur yürekli kadını Eribé Hurkuş, artık sadece tarih kitaplarında değil, kendisine adanan bir müzede de yaşayacak. Türkiye'nin ilk kadın savaş pilotunun izlerini taşıyan bu özel proje, havacılık meraklıları için adeta bir zaman tüneli vaat ediyor.
Bir Destanın Taçlandırılışı
Kim derdi ki o küçük kız, yıllar sonra gökyüzüne çizdiği cesaret dolu çizgilerle bir milletin gururu olacak? Hurkuş Müzesi işte bu destansı hikayeyi nesillere aktarmak üzere kapılarını aralıyor. Projenin mimarları, "Sadece uçakları değil, bir dönemin ruhunu da sergileyeceğiz" diyor.
Müzede neler mi var? İşte birkaç ipucu:
- Eribé'nin kişisel eşyaları ve günlükleri
- Dönemin havacılık teknolojisini yansıtan nadide parçalar
- Etkileşimli simülatörlerle "pilotluk deneyimi"
- Türk havacılık tarihinin kilometre taşlarını anlatan dijital arşiv
Taşlar Yerine Oturuyor
Projenin hayata geçmesi için hummalı bir çalışma sürüyor. Yetkililer, "Her detayı özenle işliyoruz çünkü bu sadece bir müze değil, bir vefa borcu" diye ekliyor. Müzenin açılış tarihi henüz netleşmese de, havacılık camiasında büyük bir heyecan dalgası yarattığı kesin.
Peki ya siz? Türk havacılık tarihinin bu altın sayfasını yakından görmek için sabırsızlanıyor musunuz? Müze, sadece geçmişe ışık tutmakla kalmayacak, yarının pilotlarına da ilham verecek gibi görünüyor.