Muş'un kalbinde, Gürcükapı Mahallesi'nde yükselen Gevhernik Kalesi, adeta tarihin derinliklerinden gelen bir sırrı daha açığa çıkardı. Kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan mezar odası, arkeoloji dünyasında büyük heyecan yarattı.
Aslında bu kale yıllardır oradaydı - kim bilir kaç medeniyet gelip geçti bu topraklardan. Ama işte şimdi, tam da hiç beklemediğimiz bir anda, geçmiş bize yeniden sesleniyor. MS 5-6. yüzyıla, yani Bizans'ın görkemli günlerine uzanan bir mezar odası...
Kazı Başkanı Açıkladı: "Beklemediğimiz Bir Bulguyla Karşılaştık"
Muş Alparslan Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Yunus Çiftçi, heyecanını gizlemekte zorlanıyor. "Bu sezonki çalışmalarda kale içinde bir mezar odası tespit ettik" diyor ve ekliyor: "MS 5-6. yüzyıla tarihlenen bu yapı, bölgenin tarihine dair bildiklerimizi değiştirebilir."
İnsan düşünmeden edemiyor - kimdi burada yatan? Belki de dönemin önemli bir şahsiyeti, belki sıradan bir vatandaş... Zamanın tozlu sayfalarında kaybolmuş bir hayatın izlerini takip ediyoruz şimdi.
Kalenin Gizemli Geçmişi
Gevhernik Kalesi'nin Urartular dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişi var. Fakat - ve bu çok önemli - bu son bulgu, kalenin Bizans döneminde de aktif olarak kullanıldığını gösteriyor. Taş işçiliğindeki ustalık, o dönemin sanat anlayışı hakkında bize ipuçları veriyor.
Kazı ekibi, mezar odasının etrafında dolaşırken ne hissetmişlerdir acaba? Belki de tarihe dokunmanın o tarifsiz heyecanını...
Arkeolojik Çalışmalar Hız Kesmeden Devam Ediyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle yürütülen kazılar, bu yıl da tüm hızıyla sürüyor. 30 kişilik uzman ekip, adeta bir dedektif titizliğiyle çalışıyor. Her kürek vuruşu, her fırça darbesi yeni bir sırrı açığa çıkarabilir çünkü.
Çiftçi'nin dediği gibi: "Kalenin tarihini aydınlatmaya devam ediyoruz." Ve bu sadece bir başlangıç - kim bilir daha ne sürprizler saklıyor bu kadim yapı?
Doğu Anadolu'nun bu gizemli köşesi, tarih meraklıları için yeni bir cazibe merkezi olmaya aday. Gevhernik Kalesi'ndeki her yeni bulgu, sadece Muş'un değil, tüm bölgenin tarih yazımına katkı sağlıyor.
Bir düşünsenize - yüzyıllar sonra biz de birileri tarafından böyle keşfedilecek miyiz? Tarih, her daim kendini tekrar ediyor galiba...
