
İstanbul’un kalbinde, sanatın nabzını tutan İstanbul Modern, bu kez kent yaşamını mercek altına alıyor. 'Kentte Yürümek' başlıklı söyleşi, şehrin sokaklarında kaybolmanın aslında ne kadar da keşif dolu olabileceğini hatırlatıyor. Sanki her köşe başında yeni bir hikaye saklıymış gibi...
Etkinlik, kent ve insan arasındaki o görünmez bağı irdeliyor. Beton yığınlarının arasında kaybolan insanın, aslında şehri nasıl da dönüştürdüğünü anlatıyor. Kimi zaman bir grafiti, kimi zaman bir bankta oturan yaşlı bir adam – şehir, her detayıyla bir sanat eseri adeta.
Neden mi önemli bu söyleşi?
Çünkü artık hepimiz birer 'kent insanı'yız. Koşturmacanın içinde, bazen durup etrafa bakmayı unutuyoruz. Oysa İstanbul Modern’in bu etkinliği, tam da bu unutkanlığımıza bir ayna tutuyor. 'Yürümek' dediğimiz o basit eylemin, aslında ne kadar derin anlamlar taşıyabileceğini gösteriyor.
Katılımcılar, şehri adeta bir sanat galerisi gibi deneyimleme fırsatı bulacak. Belki de daha önce fark etmedikleri detaylar, artık onlar için birer sanat eserine dönüşecek. İstanbul’un o kaotik güzelliği, bu söyleşiyle birlikte yeni bir anlam kazanacak.
Peki ya siz? Şehirde yürürken ne görüyorsunuz? Sadece ulaşılacak bir nokta mı, yoksa her adımı bir keşif mi? İstanbul Modern, bu sorulara cevap arıyor.