Tokat'ın merkeze bağlı Gümenek Mahallesi'nde bulunan Komana Pontika Antik Kenti, adeta tarihin derinliklerinden sıra dışı bir hikaye fısıldıyor. Bu seferki hikaye demirden ve at sırtında geçen günlerden geliyor.
Kazı başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas'ın heyecanla duyurduğu keşif, gerçekten de göz kamaştırıcı. Tam 800 yıllık bir geçmişe sahip olan demir üzengi, neredeyse mükemmel denebilecek durumda gün yüzüne çıkarılmış. "Biz bile bu kadar iyi korunmuş olacağını tahmin etmiyorduk" diyor Erciyas, sesindeki şaşkınlık ve mutluluk gizlenemiyor.
Bir Üzengi, Bin Yıllık Hikaye
Aslında düşününce, bu küçük demir parçası o kadar çok şey anlatıyor ki... Selçukluların bölgedeki varlığının somut kanıtı olması bir yana, o dönemin yaşam tarzına, savaş tekniklerine hatta at kültürüne dair ipuçları barındırıyor. Üzenginin bulunduğu alanın hamam olarak kullanıldığı düşünülüyor - belki de bir Selçuklu süvarisi, uzun bir yolculuktan sonra hamama uğramış ve bu üzengiyi orada unutmuştu. Kim bilir?
Arkeolojinin Büyülü Dünyası
Komana Pontika'da yürütülen kazı çalışmaları, aslında sadece bu üzengiyle sınırlı değil. Burcu Hoca'nın ekibi, antik kentin farklı noktalarında çalışmalarını sürdürüyor. Her kazma vuruşunda yeni bir tarihi parça, yeni bir insan hikayesi ortaya çıkma ihtimali var. Bu işin en güzel yanı da bu değil mi zaten? Aniden karşınıza çıkan küçük bir obje, size yüzyıllar öncesinin kapısını aralayıveriyor.
Üzenginin koruma altına alındığını ve detaylı incelemelerin devam ettiğini de eklemeden geçmeyelim. Belki ilerleyen günlerde bu demir parçasından çok daha fazla bilgi edineceğiz. Belki de o süvarinin kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini öğreneceğiz - tabii eğer tarih bize bu sırları açarsa.
Komana Pontika, her geçen gün yeni sürprizlerle dolu olduğunu kanıtlıyor. Bu üzengi de bize şunu hatırlatıyor: Toprağın altında, bizden önce bu topraklarda yaşamış insanların hikayeleri, sessizce keşfedilmeyi bekliyor.