ABD'nin eski Başkanı Donald Trump, milyarder Jeffrey Epstein davasına ilişkin yeni bir açıklamayla gündeme geldi. Trump, Adalet Bakanlığı'na yönelik sert eleştirilerini dile getirerek, Epstein ile bağlantılı tüm isimlerin kamuoyuna açıklanması için çağrıda bulundu.
Trump'ın Adalet Bakanlığı'na Sert Eleştirileri
Truth Social platformu üzerinden yaptığı açıklamada Trump, 1 milyon sayfayı aşkın yeni belgenin tespit edildiği Epstein dosyasına dikkat çekti. Eski başkan, Adalet Bakanlığı'nın tüm zamanını ve enerjisini bu belgelere ayırmak zorunda bırakıldığını savundu. Trump'a göre bu süreç, Demokratlar tarafından kurgulanmış bir aldatmaca niteliği taşıyor.
"Adalet Bakanlığı, bu oyun yüzünden bütün enerjisini buraya harcıyor" ifadelerini kullanan Trump, kurumun asıl görevi olan ülkeye hizmet etmekten uzaklaştığını öne sürdü.
Demokratları Hedef Alan Suçlamalar
Açıklamasının devamında Trump, Epstein ile ilişkisi olduğu iddia edilen kişilerin Cumhuriyetçiler değil, Demokratlar olduğunu ileri sürdü. Bu iddiasını temel alarak Adalet Bakanlığı'na seslenen Trump, "Hepsinin isimlerini açıklayın, ifşa edin ve gerçekten ülkemize hizmet etmeye geri dönün" çağrısını yineledi.
Trump, radikal sol olarak tanımladığı kesimlerin kendisinin ve Cumhuriyetçilerin başarılarının konuşulmasını engellemek istediğini iddia etti. Eski başkan, "Onun yerine çoktan ölmüş olan Jeffrey Epstein'i gündemde tutmak istiyorlar. Bu da sadece bir başka cadı avı" diyerek sözlerini tamamladı.
Epstein Davasının Siyasi Yansımaları
Jeffrey Epstein davası, ABD siyasetinde uzun süredir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Kız çocuklarına yönelik cinsel istismar suçlamalarıyla gündeme gelen ve hapishanede ölü bulunan Epstein'in ilişki ağı, üst düzey isimleri de kapsıyor. Trump'ın bu son çıkışı, 2024 seçimleri öncesinde siyasi gerilimi daha da artırabilecek bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Adalet Bakanlığı'nın Trump'ın bu çağrısına nasıl yanıt vereceği ve söz konusu 1 milyon sayfalık belgelerin içeriğinin ne zaman tam olarak açıklanacağı ise merakla bekleniyor. Sürecin, önümüzdeki dönemde hem ABD iç siyasetinde hem de uluslararası arenada yankı uyandırması bekleniyor.